Ziyaretçi Defteri

  Sevgili Arif Hocamın Anadolu ajansında yayınlanan haberi.Yozgat'ta, geçtiÄŸimiz yıl vefat eden öÄŸretmen Arif BaÅŸ'ın emekli maaşıyla kurmaya çalıştığı ve eski tarım aletleri, su deÄŸirmeni, heybe, çarık gibi malzemelerin sergileneceÄŸi açık hava müzesi, Bahadın Belediyesi tarafından oluÅŸturulacak

Åžahin Özmen - Yozgat'ın Sorgun ilçesine baÄŸlı Bahadın beldesinde, geçen yıl vefat eden öÄŸretmen Arif BaÅŸ'ın müze kurma hayaliyle kendi imkanlarıyla topladığı eski tarım aletleri, su deÄŸirmeni, heybe ve çarık gibi malzemeler, belediye tarafından oluÅŸturulacak açık hava müzesinde sergilenecek.

Bahadın Belediye BaÅŸkanı Dilaver Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl 86 yaşında hayatını kaybeden Kayseri Pazarören Köy Enstitüsü mezunu Arif BaÅŸ'ın uzun yıllar Yozgat'ın birçok köyünde öÄŸretmenlik yaptığını söyledi.

Arif BaÅŸ'ın topladığı eski eÅŸya ve tarım aletlerini evinin bahçesinde 150 metrekarelik alanda sergilediÄŸini anlatan Özcan, koleksiyonda kaÄŸnı, su deÄŸirmeni, heybeler, çarıklar, isli idare lambaları, körüklü fotoÄŸraf makinesi ve eski radyo ve benzeri parçaların bulunduÄŸunu bildirdi. Özcan, BaÅŸ'ın en büyük hayalinin 7 bin metrekare açık alanda oluÅŸturulacak bir müzede bu eserleri sergilemek olduÄŸunu ifade etti.

BaÅŸ'ın, Bahadın beldesine sayısız hizmetlerinin olduÄŸunu anlatan Özcan, "Arif BaÅŸ doÄŸduÄŸu topraklara aşık bir insandı. Bütün enerjisini beldemiz için harcadı. Bir dönem belediye baÅŸkanlığımızı da yaptı. Kurmayı planladığı müze için 1994 yılından itibaren tamamen kendi olanaklarıyla bu çevrede kullanılan tarım aletlerini, etnografik ve folklorik malzemeleri toplamaya baÅŸlamıştı" dedi.

Emekli öÄŸretmenin vasiyeti üzerine tüm bu materyallerin oÄŸlu OÄŸuz BaÅŸ tarafından belediyeye devredileceÄŸini belirten Özcan, BaÅŸ'tan kalan 150 parça eseri oluÅŸturmayı planladıkları bir açık hava müzesinde sergilemeyi istediklerini dile getirdi.

Dilaver Özcan, "Müzenin etrafını çevirip, kapalı yerde muhafaza edilmesi gereken eÅŸyalar için özel bölümler yapacağız. Açık alanda sergilenmesi gerekenleri de kullanıldığı döneme uygun yeniden dekore ederek insanlarımızın nostaljik bir müze gezisi yapmalarına uygun hale getireceÄŸiz" dedi.

Müzede, Anadolu insanının geçmiÅŸ yaÅŸamının gözler önüne serileceÄŸini ifade eden Özcan, "Bunlar manevi bakımdan kıymet biçilemeyen eÅŸyalar. Bu yüzden ilgi göreceÄŸini düÅŸünüyorum. Yeni neslin heybe, dirgen, düven, orak, yaba gibi aletleri görme imkanı yok. Müzede bunların yanı sıra çok eski ve kolla çalışan baskı makinesi, daktilolar ve Roma döneminden kalma mezar taşı parçaları da olacak" diye konuÅŸtu.

Bulgur setenini vinç ve traktörlerle taşımış

Arif BaÅŸ'ın iÅŸ adamı oÄŸlu OÄŸuz BaÅŸ ise babasının babasının 30 yıl öÄŸretmenlik yaptığını, bu hizmetinin yaklaşık 25 yılında okul müdürlüÄŸü görevi yürüttüÄŸünü ve 5 bine yakın öÄŸrencinin yetiÅŸmesine katkı saÄŸladığını belirtti.

Babasının beldedeki evlerinin bahçesindeki 150 metrekare alanda sergilediÄŸi eÅŸyaları temin etmek için yoÄŸun çaba harcadığını vurgulayan BaÅŸ, ÅŸunları kaydetti:

"Su deÄŸirmeni, bulgur seteni, demirci iÅŸliÄŸi ve eski kaÄŸnılar büyük ve taşınması zor eserler. Rahmetli babam bunları köy köy dolaÅŸarak buldu. Traktör kasalarında buraya getirdi. Sadece üçüne o zamanki maaşının yarısını vermiÅŸ. Örnek olarak su deÄŸirmeninin oluÄŸunu, taÅŸlarını ve diÄŸer aksamlarını ayrı ayrı taşıyıp, burada monte ettirdi. Bulgur seteni çok ağır olduÄŸu için vinçle kaldırıp, traktöre koyarak getirtmiÅŸ. Demirci iÅŸliÄŸi ise örsüyle, körüÄŸüyle hazır durumda, bugün bile demir dövülebilecek konumda."

Beldedeki evlerinin yakınında bulunan 7 dönümlük alanda açık hava müzesi kurulması için Bahadın Belediyesi ile çalışmalara baÅŸladıklarını anlatan BaÅŸ, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın müze belgesi almak için bazı kriterleri var. Biz bu kriterleri tamamladıktan sonra baÅŸvuruda bulunacağız. Babamın vasiyetini gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Bunu görmeye ömrü yetmedi ama vasiyetini gerçekleÅŸtirip onun anısına Ä°ç Anadolu'nun en büyük açık hava müzesini yapacağız" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Kaynak: AA

Ekleme Tarihi: 09.05.2013 12:43

Tüm Yozgat Haberleri

    ÖÄŸretmenim Arif BAÅž

 Sene l956, muhacirliÄŸimizin üzerinden henüz  beÅŸ sene geçmiÅŸ, yoksulluÄŸun ve çaresizliÄŸin  pençesindeyiz. Sorgun Ä°lçesi Sarıhamzalı köyü ilkokuluna kaydımı yaptırdı anacığım; öÄŸretmenimiz  Arif BAÅž, komÅŸu köyümüz Bahadın dan. Onun okuttuÄŸu çocuklar ilkokuldan sonra eÄŸitimlerini sürdürebildiler. Köyümüzden yüksek öÄŸrenim görmüÅŸ birkaç kiÅŸi varsa, çogu Arif BaÅŸ'ın  öÄŸrencisidir. Üzerimizde büyük emeÄŸi vardır, vefatını yeni öÄŸrendim,  ışıklar içinde olsun

 Sayın ÖÄŸretmenim Arif BAÅž ın anısına saygıyla

     Arif BaÅŸ aynı zamanda Babam la teyze çocuklarıdır.

Ben Konya da Polis Memuru olarak görev yaparken yazları iznimi mümkün oldukça kasabamızda geçirirdim ve her zamanda Sayın ÖÄŸretmenimle en az bir iki sefer oturur muhabbet eder, O nun engin düÅŸüncelerinde  ummanlara dalardım.Gene bir yaz ÖÄŸretmenimin yanına gittim.

O nunla sohbet ederken bana  teyzem torunu sana Metin le (Benim Rahmetli AbiÄŸim) bir anımı anlatmak  istiyorum dedi..

  Metin bir gün Bana Hocam bir gün bize gelde  sana saz çalayımda dinle dedi, Bende hadi ordan lan sen kim saz çalmak kim dedim.Metin bir iki sefer ısrar edince Hanımı da alıp size gittim dedi.

  Tatlı cığım Metin bir saz çaldı bir saz çaldı hayret ettim beni utandırdı.O nu zevkle dinlerken Ben ne diyeyimde Metinden üste çıkayım derken aklıma ÅŸu sözler geldi dedi.

  Sevgili Metin;

  Saçına sakalına bakınca Büyük bir alimsin,

  Saz çalmana bakınca büyük bir Ozansın,

  Eline dirseÄŸine bakınca da genede Ayısın

Dedim dedi. Aramızda geçen derin  konulardan biraz uzaklaşıp bolca gülüÅŸmüÅŸtük..

Not; Abime kasabamızda  Ayı Metin derlerdi..Kendiside bu lakabından hiç rahatsız olmaz..bilakis kendide gülerdi o lakabına..

Her ikisinide rahmetle anıyorum..

SAYGILARIMLA                                                   Tatlı DÄ°LEK 

Bahadın yolunda, at terkisinde

------------

Atımıza önce babam biner, ardından onun ayağına basarak beni atın terkisine atardı. Her yola çıkışımızda "uÄŸurlar olsun" der, benden de karşılığında "uÄŸurumuz açık olsun" dememi beklerdi. Ben de hep öyle derdim..

Akbucak'tan (AÄŸbucak) yola çıkar, Sivri köyünün altındaki hala duran "hayrat armudunun" yanından geçer, AliÅŸar'a ulaşırdık.  Yozgat  ValiliÄŸi döneminde Ä°hsan Sabri ÇaÄŸlayan tarafından yaptırılan çeÅŸmede hem biz, hem atımız suyunu içerdi.

O çeÅŸmeyi iki yıl önce yine gördüm. Yine taÅŸ oluÄŸundan bol su akıyor. Yine yanında yöresinde tavuklar, hindiler, kaz ve ördekler deÅŸiniyor, bir ÅŸeyler arıyordu... 

AliÅŸar'ı geçtikten sonra höyüÄŸe doÄŸru yaklaşırsınız. Az mı o yolun kenarında bir otobüs ya da kamyon geçsin de babam Sorgun'a, Yozgat'a gidebilsin diye beklemiÅŸtim. Ama bu kez yolumuz Tatlı köyüne...

Bahadın'a geldik. Arif öÄŸretmeni bilirdim. O yörenin ışığıydı. Åžimdi isimlerini bilmiyorum ama babamla bir odaya giderdik. Tabakalar ortaya atılır, tütün sarılırdı. Daha çok koyunlardan, ekinlerden söz edilirdi. Bize de dinlemek düÅŸerdi.

Sonra Tatlı köyüne giderdik. Atımız sanki yolu biliyordu. O sizi doÄŸruca Ä°pek dayının (rahmetli muhtar Ä°pek dayı) odasının yanında olan ve halen duran ahırının kapısına kadar getirirdi. Halı heybe odaya konulur, Ä°pek dayı bile rahmetli eÅŸi, Veysel, kardeÅŸleri sanki bir yakınları gelmiÅŸ gibi karşılardı...

Sonra hemen yakınındaki ağıllara gider, Bazen, ağılın hemen altında bulunan odada yatardık. O karyolanın ceviz başlıklarının hala durduğunu da belirteyim.

Yıllar yılar geçti... Akbucak'a her yıl gidiyordum ama ya babamın yıllarca sürülerini beslediÄŸi Tatlı'yı, Çomak dağını, Bahadın'ı ve her ÅŸeyden önce Bahadın'la yıllardır görmediÄŸim Arif BaÅŸ öÄŸretmenimizi, onun müzesini görmemiz gerekiyordu...

Sevgili aÄŸabeyim Salim TaÅŸçı, sevgili DoÄŸan Özmen, Selami dostumuzla birlikte  gittim. sonraki yıllar bir daha gittim, bir dahla gittim, bir daha gittim, derken son gidiÅŸimde o da o gün hastaneden çıkmıştı.  Ziyaretine aÄŸabeylerim emekli vali Fahri Öztürk, vali Refik Öztürk, aÄŸabeyim Fevzi Öztürk, her zamanki gibi Salim TaÅŸçı aÄŸabeyim de bulunuyordu. Arif abi bu gittiÄŸimiz de konuÅŸmuyordu. Bedeni yorgundu. Åžadiye hanım teyzem o haliyle koÅŸturup çay yapmak, yemek ikram etmek için ısrar ediyordu.

Ä°ÅŸte o Arif abiyi son görüÅŸüm oldu. Çok samimiyetle, içtenlikle söylüyorum onun vefat ettiÄŸini öÄŸerendiÄŸimde içim yandı. Onu hep anıyorum, hep arıyorum, hep özlüyorum. Kapının önünde elma aÄŸacının altında içtiÄŸimiz çayları da ÅŸimdi yudum yudum içer gibi oluyorum...

Neyse ki oÄŸul OÄŸuz, babasının ocağını tüttürmeye ,  Arif abinin müzesini büyütmeye kararlı. Ä°ÅŸte o yüzden OÄŸuz'u da seviyorum. "Gönül insanının" adını yaÅŸatmak için o adımlarını atıyor. Bahadınlılara da onu yaÅŸatmak kalıyor... TeÅŸekkürler OÄŸuz...

Bana gelince, "böyle mesaj mı olur, bu kadar uzun yazılır mı?" diyenler olacaktır... Ne yazdım Allah aÅŸkına... Akbucak, AliÅŸar, Bahadın, Tatlı diyeceÄŸim de, bu kadar kısa mı yazacağım diye ben de kendime kızdım...

Akbucak köyünden

Yusuf ağanın oğlu, gazeteci

Saygı Öztürk

Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi

312- 4269900

Ben sadece kitaplarından tanıyorum Sayın Arif BaÅŸ'ı. Bir de sevgili oÄŸlundan. Her ikisi de takdiri hak etteklerine göre, saygıdeÄŸer bir insan olduÄŸu ortada. Eh böyle aralıksız sevgiyle anan bir oÄŸlu olduÄŸuna göre ÅŸanslıymış da. Işıklar içinde uyusun. örnek alanı, anımsayanı bol olsun.

Sonsuz saygılarımla

 Bahadın ın yetiÅŸtiridÄŸi ender insanlardan biri olan Sayın ÖÄŸretmenimiz.Yazarımız,BaÅŸkanımız her yönüyle Beyefendi eÅŸsiz Ä°nsanımıza bu sayfayı yapanlara sonsuz teÅŸekkürlerimi arzediyorum..

Sayın ÖÄŸretmenim Işıklar içinde uyu

Ä°leride ÖÄŸretmenim ile olan diyaloÄŸlarımı paylaÅŸmak istiyorum..

Saygılarımla

Oguz Bey merhabalar.Sizinle hiç tanışamadık ama babanızla çok sohbetimiz oldu.Ben Bahadın'da 7 yıl okul müdürlüÄŸü yaptım.Rahmetliyi neredeyse her ÖÄŸretmenler Gününde ve 10 Kasımlarda okula davet ederdik ve sohbet ederdik.Çok dolu bir insandı ve hafızası o yaşına raÄŸmen çok saÄŸlamdı.Birkaç kez de evinizde ziyaretinde bulundum.Arif Hoca örnek alınması gereken ve yazılarının mutlaka takip edilmesi gereken bir ÅŸahsiyettir.Onunla sohbet etmek gerçekten çok hoÅŸtu.EmeÄŸinize saÄŸlık,iyi ki böyle bir site yaptınız ve adını yaÅŸatıyorsunuz.

Merhaba;

Ben ne sizi, ne de babanızı tanırım! Ancak ÅŸimdilerde artık ne kendileri ne de okulları kalmadı ama ülkemizde iyi birÅŸeyler yapan, yapmaya çalışan insanların pek çoÄŸunun köy enstitüsü çıkışlı olduÄŸunu biliyorum!  Tesadüfen facebookta  bu sitenin açılacağını yazdığınızı görerek  ziyaret ettim!  Sanırım babanız adına açtığınız bu sitenin, köy enstitüleri ile ilgili de ilk ve tek site olduÄŸunu sanıyorum!  Cumhuriyet devrinin bu çok önemli eÄŸitim kurumunu babanızın ÅŸahsında yaÅŸatmaya çalıştığınız için sizi  kutluyorum!  Güzel bir site olmuÅŸ! Ancak bildiÄŸiniz gibi çok yaygın kullanılan  facebookla da bir baÄŸlantı kurmanız  naçizane bir önerimdir!  Ya burada paylaşım vermeniz ya da orada köy enstitüleri ile ilgili bir bir  sayfa açarak  buraya link vermenizin  iyi olacağını düÅŸünüyorum!  Yine sayfaya bir sayaç da,  gelenleri izlemek açısından gerekir gibi geliyor!

Atatturkcu dusuncenle bizlere hep isk oldun her zaman vatani ve halki icin en guzelini en iyisini yapmak icin calisan fikir ve dusunce adamiydi yani adam gibi adamdi. yaptigi isleri hic bir zaman yeterli bulmadi omrunun sonuna kadar hep iyi isler yapti hic bir zaman buraya kadar demedi seni hep ozlem ve saygi ile arayip anacagiz.Buyuk insan Arif BAS (dayim)

 Oguz agbi hayırlı olsun bütün insanları terar hatırlatıp öz kökenlerini nerden geldiklerini ne yaptıklarını belleklerine yerleÅŸtireceklerdir ve önemli bilgiler mevcut kitapları okudukca dahada iyi anlaşılacaktır bugüzel hizmetlerden dolayı DeÄŸerli amcam ARÄ°F BAÅž'a ve siz OGUZ BAÅž'a teÅŸekürler. DüÅŸüncesinden ödün vermeyen GörüldüÄŸü gibi olan olduÄŸu gibi görünen yigit insan ı saygı ile anıyorum..........